Jack Johnson
Son 4 yılda elde ettiği tüm konser gelirlerini hayır işlerine özellikle de doğa ve doğa koruyucu insanlar için harcayan, asıl mesleği sörfçü olan Jack Johnson sonunda bu ay itibari ile son albümünü çıkarttı, diğer albümlerinden pek de farkı olmayan buram buram yaz kokan, tam bir yolculuk albümü: To the sea!
Adında tahrik unsuru olmasının yanı sıra ruhu sakinleştirici ve aynı zamanda verdiği farklı enerji ile içinizin kıpır kıpır etmesine sebep olan özelliği olan bu albüm de gücünü önceki albümler gibi doğallığından alıyor.
Albüm dinlenirken kimi insan mest olurken kimi insanın sıkıntıdan patladığına şahit olmadım dersem yalan olur. Baktığınız zaman ortaya çıkan 5 albüm ve ilk etapta birbirinden ayırmada güçlük çektiğimiz yaklaşık 60 şarkı.. az biraz dinledikten sonra ise keşfedilen ayrı tatlar..
Tüm albümlerinde olduğu gibi sanki birileri melodileri, sözleri kulağınıza fısıldıyormuş ve biriyle dertleşiyormuş hissiyatı yaratıyor yine. Bu son albümün adından da tahmin edebileceğiniz gibi her an duyabileceğiniz dalga ve doğa seslerinizin canınızı sıkmaması ve amacına uyması açısından kışın güneşsiz havalarda dinlenmesi tavsiye edilmiyor. Kış süresince özlememe rağmen şarkılarını azmedip dinlememe sebebim de bundandır.
Jack Johnson’ın bence en başarılı albümü olan On and On (2003)’ın üzerine çıkmasının pek de mümkün olmadığını düşünsem de albümün keşfi açısından yaz bitmeden, özellikle yolculuk yapacaklara şiddetle tavsiye edilir, to the sea'nin çıkış şarkısı eşliğinde :